Es-selamualeykum ve rahmetullahi ve berekatuhu.
Bismillahirrahmanirrahim.
Bu satırları yazmamı nâsib eden Allah’a hamd, Râsulüne sâlat ve selâm olsun. Uzun zaman oldu ama ahiri, satırlarda tekrar buluşmak ile sonuçlandı. Sizlerle yazı yazmayı değil, satırlarımda sizlerle hasbihal etmeyi seviyorum. Bu satırlarda yine bu nispetle kaleme alındı. Yazdıran Allah, aklettiren Allah, gönle satır düsturunu nakşeden Allah. Biz ancak, onun isteği ile buradayız. Hakk, bizi kendisinden razı kullarından eylesin.
Herkesin bir cephesi ve iman anahtarını arayışta olduğu bir mecra var. Herkes bir şeyin peşinde, öyle koşup koşuşturup gidiyoruz. İslami cenahlar gün geçtikçe artıyor. Hele ki şu pandemi sürecinde, online topluluk ve gruplar hayli güzel işler derdindeler. Elhamdulillah, vallahi güzel şeyler bunlar. Bu nimetlere yüz ekşitmek, nimete şükürsüzlük olur. Bu şükürsüzlüğe düşenlerden elbette değiliz. Ama bizim biraz yavaşlamamız lazım. Evet.
Y A V A Ş L A M A M I Z!
Nereye gidiyoruz biz kardeşler?
Şu koşuşturan kalabalığı bir yerlerde durdurup, nereye gidiyorsunuz? Neden bu koşuşturmaca? Diye sormak istiyorum, içinizde ben gibi hissedenler vardır…
Nereye gidiyorsun demek istiyorum, partisinde toplantı olduğu için koşuşturan ağabeylere. Mitinglerde önceden saf tutup, cemaatle namazın hikmetini kaçıran ağabeylere. Ve sormak istiyorum, camiiye böyle koşuşturduğunuzu ne zaman göreceğiz?
Kitap tahlili için koşuşturan hanım kardeşlerimin elinden tutup; dur ne olur, bekle daha gelecekler var demek istiyorum. Koşarak bir vakfa yemek yapmaya giden ablamın elinden öpüp, bekle daha eşinin yemeği bitmedi demek istiyorum. Vakıfta işlerim var diyerek evdeki hanımcığını unutan ağabeylerime, eve git hâne’n seni bekliyor demek istiyorum. Ve hepsine dönüp; “Madem bu kadar çoğaldık, niye bu kadar dağıldık?” diye sormak istiyorum.
Kayboluyoruz kardeşler! Filanın vakfı, falanın okuma grubu, şuranın topluluğu, buranın derneği derken kayboluyoruz! Bu kadar fazlaysak bizim bugün camiileri doldurmamak gibi bir problemimiz olamaz. Bu kadar artıştaysa islamiyet namına yapılan her faaliyet, birlik ve beraberlikten yana kuşkumuz olamaz. Biz artan vakıflarla, artan, derneklerle, artan gruplarla, artan faaliyetlerle arttık. Peki niye ayrıldık? Kemmiyet miydi derdimiz? İyi oluştu işte. Sayımız binleri geçti. Ya keyfiyet? Dağılan mânâ ve önceliklerimiz ne olacak? “Bir bütünde birleşmeyen, bin parçaya bölündük.” Kim toparlayacak? Kim tutacak elimizden? Varış sadece bir yere, kalk birlik olalım kim diyecek? Bir cemaat diğer cemaate hasedinden küfre cevap veremiyor, bir topluluk diğer topluluğa rekabetinden küffarın zulmüne sıra ayıramıyor. Bizden olanlarla uğraşmaktan, bizden olmayanlara sıra gelmiyor çünkü. Kin ve nefretlerimiz artık batıla değil, bilakis müslüman kardeşimize. Hani batıla karşı kurulmuştuk? Dağıldık, kardeşler. Dağıldık, hem de arttıkça…
Yâhu Rayiha, ne diyorsun artmasın mı islami cenahlarımız? diyenleri duyar gibiyim. Duymayayım. Çünkü artmamızla değil, dağılmamızla benim davam! Olsun elbette bunca işler ama ayıralım kendimize bir vakit. Allah ile açmasın aramızı bu güzel işler. Şeytan sağdan yaklaşmasın. Evimize, kendimize, ibadetimize vereceğimiz önceliği almasın hiçbir şey. Ve ziyân etmesin kimse birliğimizi… Biz dağıldıkça karşımızda küffar kıtalar arası bütünlük kuruyor. Küffar kıtalar arası birleşirken, biz mümin kardeşimize selam vermeyi unuttuk. Küffar kendi küfründe bile samimiyken, biz davamızda ki samimiyeti unuttuk. Küffar yanlış edeni yanına alıp kendi yanlışı ile aşılarken, biz yanlış edenimizi yanımıza alıp doğruyu göstermeyi unuttuk. Biz günaha düşman olmayı unuttuk. Çünkü günahkâra besledik daima düşmanlığı. Sonrası mı? Koca bir kin! Bizim davadaşlarımıza ayırdığımız kin vaktinde, küffar küfrünü ve zulmünü dağıtıyor.
Yorgun düştük, yorgun düşürdük her şeyi. Artık koşmayalım ne olur. Yavaşlayalım biraz. Birleşelim hele. Hele biraz bekleyelim peşimizden gelenleri. Ümmet-i Ümmet-i diye bizi bekleyecek Râsulullah hürmetine bekleyelim kardeşlerimizi. Koşmak bize dağılmaktan başkasını getirmedi. Artık yavaş adımlarla, beraber yürüyelim.
Duyun sesimi ve durun kalabalıklar!
Bu cadde çıkmaz sokak…
Allah’ım ashabının birliğini nâsib eyle. Zaten yetim kalmış ümmetin birlik ve beraberliğini daim eyle. Biz dağıldık, sen toparla.
Sen duyurmazsan biz duyamaz, sen söyletmezsen biz söyleyemeyiz. Sen sevdirmezsen biz sevemeyiz.
“Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini..”
Amin, amin, amin. Fi emanillah!
Yazar : Rayiha Heyula
Sitemizin Sağ Alt Köşesinde Yer Alan Bildirim Tuşuna Basarak Yazılarımızı İlk Siz Görebilirsiniz !!!!