Gençlik ve İslam -1

0

Nerede bizim o eski halimiz , eski samimiyetimiz, birliğimiz, beraberliğimiz, uğruna can verilen değerlerimiz?
Karşımızda ceddinden, aslından, Din-i Mübin-i İslam’dan bihaber yaşar duruma gelmiş, değerlerini kaybetmiş, dedelerine küsmüş bir gençlik var.
Biz, çağları aşan bir mesajın mürekkebiyiz! Biz, çağ kapatıp çağ açan bir ecdadın mirasçısıyız! Biz, bastonunu Karadeniz’e sokup Akdeniz’i karıştıranların evladıyız!
Suç gençlerde de değil, gençliğe yön vereceklerde… Onlar gençlere ne ceddini aşıladı ne de dinini. Sonra da dediler ki Z kuşağı vizyonsuz, misyonsuz. Sen ne verdin ki ne bekliyorsun?
Doğru ya kafasızız!
Kafamızı kestiler kardeşlerim! Şimdi sizinle bir vücut yapalım. Somali ümmetin en aşağısı bacakları, Rusya’daki kadiriler boğazın altı, Japonya dan Amerika’ya ümmetin kolu, Türkiye ümmetin tam ortası kalbi, kafa nerede? Kafamızı kesip elimize verdiler.
Kafasız bir ümmetin; kalbi buruk, parmakları kırık, karnı ağrı içerisinde bir gençliği var! Kafasız bir ümmet tespih taneleri gibi dağılır. Şu anda zaten bu yüzden birleşemiyoruz.
Bizi bizden aldılar, bizim dahi bizden haberi yok. Yolumuzdan edildik, dostlarımızdan edildik, Mekke’den, Medine’den en mühimi de mahremimiz Kudüs’ten edildik. Bizi bilek damarlarımızdan keserek şehit ettiler.
Bu topraklar çok bereketli topraklardır. Ekinimiz çoktur, öyle ki ekinlerimiz yüzyıllardır hikmetli sözleriyle yön verdi bizlere. Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri, Üftade Hazretleri, Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri, Yunus Emre, Hacı Bektaş-i Veli Hazretleri, Necip Fazıl Kısakürek, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, …
Bu bereket hala devam eder lakin tohum değişti. GDO’lu tohum da çıktı piyasaya. Tohumun hası Kur’an’ın cansuyu ile toprağa tutunurdu. DNA’sı değişmiş tohumun cansuyu ise teknoloji!
Kültür mirasımızı da çaldılar. Kendilerine benzettiler, “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır” (Ebû Dâvûd, 4031). Emir gayet açık ve net.


Bizi yolumuzdan da ettiler! Rayımızdan çıkardılar! Trenin raydan çıkmasının sonucu kazadır, bu da birçok ölümü peşinden getirir. Bizim trenimiz çoktan kaza yaptı. Ölülerimiz hala devam ediyor. Arakan, Filistin, Doğu Türkistan, Yemen, Umman, Libya, Suriye, Irak hala ölü çıkartıyor.
Treni rayına oturtma vakti çok yakındır! Yolumuza dönüşümüz çok yakındır! Eğer biz yeniden, bize veda hutbesinde emanet edilen Kur’an-ı Kerim’e ve Sünnet-i Seniyye’ye sımsıkı sarılırsak o günler çok yakındır!
Gençler! Gelecek bizdedir! Yönümüzü hakka çevirirsek, yeniden o güzel günlerimize, özlediğimiz, hasretle beklediğimiz, ecdadımızın o mübarek çağına döneceğiz. Haktan gelen şu çağrıya kulak verirsek ‘Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.’ (Al-i İmran 139) dünyanın kaderi, ümmetin durumu tam tersine çevrilir. Mazlumun kanı akmaz, anaların gözyaşı toprağa düşmez!
Genç Adam! Kalabalıkların modalaşmış yollarına düşme! Nefs murakabesi denilen o ulvi melekeye yapış ve düşün! Yol kalabalıkların yönü değil, hakikatin istikametidir! Sen O’na dön ve kalabalıkları döndür!
-Üstad Necip Fazıl Kısakürek

Ey Müslüman! Ey Asımın Nesli! Rabbin bir! Önderin bir! Kitabın bir! Kıblen bir! Yolun da bir! Toparlan Ey Müslüman! Kendine gel! Aslına rücu et! Yattığın yetmedi mi? Kalk ve insanları uyar!

Yazar : Enes Dirhemsiz

Sitemizin Sağ Alt Köşesinde Yer Alan Bildirim Tuşuna Basarak Yazılarımızı İlk Siz Görebilirsiniz !!!!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen İsminizi Girin