Ahirette izleyeceğimiz, dünya filminin 2022 bölümünün oldukça vahşetli fragmanını zihnimizde canlandıralım mı?
Nasıl anlatılır ki bilmiyorum bu kargaşa dolu sahneleri. Yine kendime diyorum ki sen başla dünyanın garip yolcusu, gerisi gelir…
Temaşa ettiklerinizden biliyorsunuz zaten. Bir tarafı vurdum duymaz, vur patlasın çal oynasın, bana dokunmayan yılan bin yaşasın.. Düttürü dünyanın teline vurup, kulluk elbisesinden bir haber yaşayan sorumsuz bir yaşam. Buna da yaşamak denilirse.
Bir yandan ülkem de dini değerlere sövülmenin moda olduğu zamanları yaşarken, bir taraftan kapalı kapılar ardında kurulan kirli tiyatroları sahneye sunma çabaları ve “Rabbim Allah Teala”dır dedikleri için her çeşit zulme reva görülen masum insanlar ve duyulmayan çığlıkları…
Doğu Türkistan, Filistin, Suriye ve daha nice Müslüman ülkelerde zulüm altında feryad ü figan edilirken dünya hep sağır kaldı adeta üç maymunu oynadı. Bizlerse her zaman ki gibi elimizde kumanda çevirdik nefse hoş gelen kuru yemişler eşliğinde nefsani programlara, dizilere…
Ta ki Rusya’nın Ukrayna’ ya savaş ilan etmesinde tüm dünyanın yekvücut olup onları kınamasıyla uyandık uykumuzdan. Yanlış anlaşılmasın. Savaşa karşıyım ama bu serzenişim adaletine isyan ettiğim insanoğluna. Sanki daha önce hiç savaş olmamış gibi, dünya tarihinde ki ilk savaşmış gibi, her defasında Müslüman kanıyla beslenen vampirlerin şimdi ise rollerini tersine oynamaları yine adalet dışı. Küçüklüğümde bir şarkı vardı söylerdik. ‘Bir dünya bırakın biz çocuklara. Islanmış olmasın gözyaşlarıyla…’
Sulh içinde yaşamak varken neden hep cenk düşkünü olur insanoğlu? Koca adamlar konuşarak halledemiyorlar mı sorunlarını? Galiba sevgi para etmiyor ,deyim yerindeyse karın da doyurmuyordu.. Kanla besleniyorlar çünkü…
Televizyonda ajans izlerken geçenlerde, ırkçı dolu söylemleri izledim ve acı bir tebessüm ile derin bir ah çekerek hayıflandım. Avrupalı muhabirler Ukrayna’dan tahliye edilen mülteciler için övgü dolu sözler söylüyorlardı.
“Onlar Suriyeli mülteciler değil. Sarı saçlı, mavi gözlü, beyaz tenli. Onlara sahip çıkalım” gibi ifadeler kullandı. O kirli vicdanlardan ne gibi sözler beklenebilir ki?
Ukrayna için insanlık postuna bürünen NATO ve AB! Daha önce sömürülen, katledilen, vahşet dolu muameleye maruz kalan kardeşlerimize karşı ölü taklidi yaptılar. Çünkü hadisin “Gariplere müjdeler olsun ki, onlar Cennet-i Âlâ’dadır.” dediği Peygamber’e (s.a.v) iman ediyoruz elhamdülillah.
Bizler bu asrın sırf “Rabbim Allah’tır” dediği için itilip kakılan, her türlü muameleye maruz kalan garipleriyiz.
Her şeye rağmen bize gelen kardeşimize dini, dili, ırkı ne olursa olsun “yaratılmış” olması hasebiyle sahip çıkarız, Âlem-i İslâm’a yapılan haksızlığı unutmayız ve insanlığa “insanlık” dersi de veririz EvvelAllah…
Ve dilime bir şiir mısraları takılır:
“Toplumun gündemine koyu bir isyan düştü.
İniltiler geliyor doğudan ve batıdan..
Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düştü…”
Yazar : Mihriban Keklik