Bak efendim!
Yine eylül geldi buralara
Kim bilir nice hüzünlere yoldaşlık etti
Hangi esaretin gölgesinden kaçtı da geldi
Sonbaharın nezdinde ve sararmış yapraklar eşliğinde
Gecenin çiğ kokusu dolu koynuna
Sararan da yalnız yaprak değildi zaten gönlü de sararmıştı çoktan
Hafif esintili bir rüzgâr ve hafif dokunuşlu bir yağmur
Önce ıslandı tümüyle
Sonra kurumaya bıraktı kendini olur olmaz bir yerde
Olur da tekrardan sararırım diye
Eylül de haklı kendince
Tekrardan yeşermek nafile bir bekleyiş neticede
Kuruyan geri dönmüyor bu âleme!
Yazar : Veli Öztürk