Konu rektör değil, Yeni gezi olayları.
Bildiğiniz üzere 4 Ocak günü Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına karşı gerçekleştirilen protestolarla başlayıp, bu gün 4 LGBT’li sözde Üniversite öğrencisinin, mukaddesatımız olan Kabe’nin yanlarına kendi bayraklarını asarak, yere sererek, hatta Kabemizin üzerine “Sanat” adı altında değişik figüranlar çizip tahkir etmesi ile devam eden bu olayların hedefinde her ne kadar Rektör olduğu söylense de aslında hedef İslam ve Mukaddesatımızdır.
4 Ocak günü gösterilere katılan 28 kişiden 17 kişi göz altına alınmış ve İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, “Gözaltına alınan 17 kişiden sadece ikisi Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi. Gözaltına alınanlar arasında MLKP dahil örgütsel kaydı olanlar da var” demişti.
Bu olayın üzerine; Kendi partisindeki tecavüz olaylarına, hatta “CHP içinde taciz, tecavüz oldu mu oldu, tabii ki olacak, cinsiyet eşitliğinin olmadığı bir toplumda yaşıyoruz.” diyerek partisini haklı çıkarmaya çalışan vekili Kadıgil’in açıklamalarına sesini çıkarmayan, Doğuda evlatları dağa çıkarılan gözü yaşlı Anneleri bir kez olsun ziyaret etmeyen Canan Kaftancıoğlu öğrencileri ziyaret ederek “Örgütlü dayanışmayla; üniversitelere intihal ya da kayyumla değil zekayla girilebileceğini bir kez daha gösterdikleri için..” tebrik mesajlarını iletmişti.
Bu gün ise Müslümanların Mukaddesatı olan Kabe-i Muazzamanın üzerine sanat adı altında alaycı resimler çizerek asıl Hedeflerinin Rektör değil, İslam olduğunu bir kez daha kanıtladılar.
Peki neden İslam?
Erkek, erkeğe ve kadın kadına ilişkiyi, evliliği gayet doğal kabul edip, Arkasına CHP’yi alarak bunu meşrulaştırmaya çalışan ama Muhafazakar yani İslami hassasiyetleri olan cenahın karşı çıkması üzerine emellerine ulaşamayan LGBT,İslam ile yoğrulmuş bu topraklarda barınamayacağını anladıkları andan itibaren içlerinde İslam’a olan kinlerini kusmaya başladılar. 2003 yılında 30 kişi ile yaptıkları ilk gösterilerinde kendilerini tanıtan LGBT üyeleri, 2013 te gezi olaylarının etkisi ile birlikte sayılarını 100.000’e ulaştı. Gittikçe çoğalan Lutilik, gençlerin özentilik ile farklılaşmak için uğraşmaları üzerine büyük bir toplumsal hasara yol açmıştır. Devletimiz her ne kadar buna engel olmaya çalışsa da sosyal medyayı çok iyi kullanan ve arkalarına birçok siyasi ismi alan LGBT gitgide büyümekte ve önlerindeki tek engelin İslam olduğunu düşünmekteler.
Amaç ne?
Ülkede bir iç savaş çıkarıp Devletimizin ve Milletimizin ilerleyişini durdurmak. Türkiye’nin; bundan 22 sene önce Amerikan Başkanının önünde el pençe duran bir konumdan, İsrail Cumhurbaşkanına “One minute!” diye rest çeken, Dünya siyasetine yön veren bir konuma yükselmesini sindiremeyen Batı’nın istediği gibi, ülkemizin gelişmekle değil kendi iç sorunları ile uğraşarak ilerlemesinin durmasını sağlamak.
Ne yapmalı?
Geleceğimiz olan evlatlarımıza sahip çıkmalıyız. Allah’ın Lutiliğe nasıl baktığını anlatıp zararlarından bahsetmeliyiz. Onlara bu toprakları atalarımızın neden fethettiklerini anlatıp; İslam, Vatan ve Bayrak aşkını aşılamalıyız. Düşmanımız çalışırken oturmamalı, düşmanımızın silahından daha güçlü silahlarla silahlanmalıyız. Sosyal mecralarda güçlü olup sesimizi duyurmalıyız.
30.01.2021 23.29
Yazar : Muhammed Eren Yıldız
Diğer Yazıları :
” Neden bu haldeyiz ? “ — “Online eğitim mi yüz yüze eğitim mi?” — ” Yol Haritası “ — ” Olur Mu’sun? “
Sitemizin Sağ Alt Köşesinde Yer Alan Bildirim Tuşuna Basarak Yazılarımızı İlk Siz Görebilirsiniz !!!!
