Gösteriş’sizsiniz’ Türkiye

0

Bizleri yoktan var eden, varlığından haberdar eden Allah’a hamdolsun. Bizleri Kendine kul olma şerefine erdirdiği gibi iman şerefini de bahşettiği için sonsuz hamd olsun.
Hayatı ile bizlere en Kâmil kulluğu öğreten ve alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’e selat ve selam olsun.
Bir söz okumuştum. Çok hoşuma gitmişti. “Hiçbir yeteneği olmayanlar bu eksikliklerini gösteriş ile kapatmaya çalışırlar.” Peki bu sözün muhatabı kim? Kimler hayatına geçirdi?
Günümüz insanların dertleri ve uğraşları değişti. Eski samimiyet yok artık kimse de… Bunun sebebi teknoloji mi? Beğenilme arzusu mu? Yoksa kültürsüzleşip bomboş bir hayat sürdürmek mi? Tam olarak isimlendiremiyorum ama acı bir durumla karşı karşıyayız.
Evliliklerimizi insanların gözlerine sokarcasına her yerde paylaşır olduk. Bekarlığa veda partisi denen ahlak dışı görüntüleri gözlerimiz kana kana görür oldu. Haya kavramının anlamını dahi unuttuk. Çocuklarımızı da bu işlere alet ettik. Gösterişin de gösterişini yaptık.
Şimdilerde moda olan; daha çocuk doğmadan
Cinsiyet partisi,
Hamilelikte dış çekim,
Doğar isim partisi,
Lohusa partisi,
Dişi çıktı partisi,
Çişini yaptı partisi gibi ardı arkası kesilmeyen uzun bir israf listesi…
İnsanların bu kadar basit düşünmeleri, seviyesizce hareket etmeleri, içler acısı bir durum. Bir yarıştayız sanki gösteriş delisi olduk hepimiz. Yaşama sebebini sorgulamayan, boş uğraşlar peşinde koşan, hayatını anlamlandıramayan, hayatı boyunca bir kitap daha dahi okumayan
insanlar olduk.
Ah güzel kardeşim! Sen bu dinin yayılmasını sağlayan, bu dine adam yetiştiren, ayakları yere sağlam basan bacımdın. Ne oldu da yalan dünyanın oyun ve eğlencesi seni cezbetti.
Kendine gel bacım. Sen dünyayı değiştirecek kişisin. Basit düşünme, kolları sıva ve ayaklan!
Bir başıma ne yapabilirim ki diye düşünme! Kendi küçük dünyan ile başla her şeye bak o zaman göreceksin nelerin değiştiğini.
Unutma!
Kadın çalışmalı, üretmeli ve yetiştirmelidir. Müslüman kadın pasif olamaz. Müslüman kadın kültürsüz olamaz. Müslüman kadın dünya hevesleri peşinde koşup ahiretini satamaz.
Unutma güzel kardeşim! Bu din seninle şahlanacak. Senin sayende Allah yolunda fertler çoğalacak!
Sen basit bir insan değilsin. İçindeki cevheri çıkar. Geçmişini sorgula, örnek alacağın kişileri gözden geçir. Vaktini boş uğraşlar ile değil seni geliştirecek faaliyetlerle donat.
Bol bol kitap okumalı kendini geliştirmelisin.
Unutma!
Sen bilgilendikçe çevrendeki herkes gelişip değişecek!
Seni kötülüğe sürükleyen ne varsa bırakmalısın. Her zaman sadelikten yana olmalı, başkaları ile gösteriş yarışına girmemeli, onlara sadeliğin ile örnek olmalısın.
Düşün Güzel kardeşim alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberin kızını düşün. O ki evlenirken çeyiz olarak yanında götürdüğü şeyleri ve senin aldıklarını düşün. Bunu sırf millet görsün, daha havalı, daha güzel olsun diye insanların gözüne sokarcasına sosyal medyada paylaştığın fotoğrafları düşün.!
Bir çeyiz düşün içinde;
-Bir adet kadife yorgan,
-Yüzü deri içi lif dolu dayanılacak, yaslanılacak bir adet yüz yastığı,
-İkisinin içi lif ikisinin içi de yün dolu dört adet yastık,Birinin yüzü keten bezi içi lif, diğerinin yüzü keten bezi içi ot dolu iki adet döşek, — -Tabaklanmamış bir adet koç postu
-Hurma yaprağından bükülü iple örülmüş bir adet sedir. Gönden dikilmiş bir adet su kırbası( tulumu). Topraktan yapılmış iki adet çanak çömlek
-Gönden dikilmiş bir adet su bardağı
-Bir adet elek
-Bir adet havlu
-Bir adet kilim
-Bir adet silgi bezi
-İki adet el değirmeni
-Kadife bir elbise
Öyle bir çeyiz ki, gösterişten uzak ve israf hiç yok. Hatta, olması gerekenler bile yok. Bu çeyize bakarak “o zamanlar öyleydi” demeyiniz. Kendi annelerimizin çeyizleri de bizim kızlarımızın çeyizleri gibi değildi. Hz. Fatıma (radıyallahu anha)’nın çeyizi kendi yaşadığı dönem içinde çok az eşyaya sahip bir çeyizdi. Çeyizi eldeki imkanlar dahilinde hazırlanıyor “neden bu yok” diye bir şikayette bulunmuyordu.
Yazımın tamamın da sosyal medyada paylaşılan resimlere atıf yaptığımı okumuşsunuzdur.
Belki de kızdınız ya da abartı gördüğünüz.
Şimdi! Hz. Fatıma (radıyallahu anha)’dan bir dersi daha sizlere aktaralım. Belki bizi daha iyi anlarsınız.
İnsanoğlu ölüme mahkûmdur. Baki olan sadece Allah’tır. Öyle kişiler vardır ki, öldükten sonra ardından çok büyük bir hatıra bırakarak gider ve ölüm anı insanlık için bir nasihattır.
Hz. Fatıma (radıyallahu anha)’da bir nasihat ile bu alemden göçmüştür. Son anlarında nasıl bir ahlaka sahip olduğunu bizlere göstermekle kalmıyor, nasıl bir ahlak içinde olmamız gerektiğini de öğretiyordu.
Son anlarıdır. Yanında Hz. Esma(radıyallahu anha) vardır. Bir derdi var Peygamber kızının bir endişe içindedir. Bu endişesini Hz.Esma(radıyallahu anha)’ya açar : “Ey Esma! Ben bir kadının öldüğünde üzerine onu belli edecek bir örtü örtülmesinden hoşlanmıyorum” deyince,
Hz. Esma(radıyallahu anha): Ey Rasūlullah’ın kızı! Sana Habeşte gördüğüm bir şeyi göstereyim mi? dedi ve birkaç yaş ağaç getirdi ve onları eğdi. Üzerine bir giysi attı. Hz. Fatıma (radıyallahu anha) : “Bu ne güzeldir. Böylece kadının ve erkeğin cenazesi birbirinden ayırt edilir. Ben öldüğümde, sen ve Ali bana gusül verin. Başka hiçbir kimse bulunmasın”
dedi.

İşte edep ! Daha neler söylenebilir ki, ölüm döşeğinde bile iffetinin derdinde. Cansız bedenin bile tesettürünün derdi olan bir peygamber kızı ve O peygambere ümmet olan kızlar!
İyi bir düşünün sosyal medyada ve dışarıda insanların gözleri önünde olacak şekilde giymek, milyonlarca kişinin beğenisine sunacak pozlar vermek sizlere hiç yakışır mı?
Peygamber kızından size bir ders uygulamak ve hayat tarzı yapmak size düşer.

Yazar : Hatice Güler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen İsminizi Girin