BİR DELİ ARANIYOR!

0

Hamd alemlerin rabbi salat ve selam da onun resulüne ve davasının peşinden koşanlara hayırlı bir işle yorul, bir başka hayırlı işe doğrul, Rabbin ile irtibatını kesme. (İnşirah 7-8)
Müslüman, hayırlara karşı doyumsuzdur, meşru yolda hayırlı işlerde koşturur.

Mü’minler hayırlı işlerde birbirleriyle yarışır. Dünyada ve âhirette en iyi yerlere gelmek için gayret ederler. Dolayısıyla İslâm’da ben geleceğim yere geldim, bunlar bana yeter, artık dinlenmeliyim şeklinde bir emeklilik/takâud anlayışı yoktur. Zira mü’minin gerçek anlamda
dinleneceği yer cennettir.
Allah bizlere hayatımız boyunca nasıl davranmamız gerektiğini iyi bir insan, iyi bir Müslüman olmanın gerektirdiği sorumlulukları en ince ayrıntısına kadar yüce kitabında bizlere
duyurmuştur.
Biz Müslümanlara düşen görev ise o sorumlulukları layıkıyla yerine getirebilmektir.
Hasan el benna’nın
” Yarınlar yorgun olanların değil rahatından vazgeçenlerin olacaktır.”
Sözünü belki de evimizin en güzel yerine asmamız gerekiyor.
İnşirah suresinde de belirtildiği gibi hayırlı işlerle meşgul olmak yılmadan yorulmadan ardı arkası kesilmeyen bir yolda yürümek Müslümanım diyen her ferdin dava şuuru ile şuurlanıp azim istek, heyecanla çalışması ve ter dökmesi inancın ve ideallerin gerektirdiği şekilde hareket etmesi gerekiyor.
Aliya izzetbegoviç’in
“İslam korkakların değil cesur ve atılgan Müslümanların omuzlarında yükselecektir.” sözünü
hayatımıza geçirdiğimiz vakit Allah’ın dinine yardım edenlerden olacağız.
En büyük sorunlarımızdan biri olan tembellik dünya sevgisi bizlere islami yaşamanın korkutucu bir işmiş gibi göstermesine neden oluyor. Bir müslüman İslami hedef ve idealler
doğrultusunda yürümeli ve cesur olmalıdır bu davada herhangi bir işte “kim var” denildiğinde
bir adım öne çıkabilecek kadar cesur ve istekli olmalıdır.
Tembelliği bırakıp Allah rızası için çalışıp çabalamalı. Dava adamının gayret ve çabasını görenler “Bu adam deli mi?” diye düşünmekten kendini almamalı çünkü onun davası uğrunda ki gayreti adanmışlığı fedakarlığı çektiği sıkıntılar ödediği bedeller sıradan insanlar
için akıl kârı değildir.
Hasan Basri anlatıyor: “Vallahi Bedir ashabının da 70 kadarını yetiştim. Eğer siz onları görseydiniz onlara deli derdiniz onlar da sizin hayırlılarınızı görseler Bunlar hayır ve hasenattan nasipleri olmayan insanlar; şerlileri görseler ‘Bunlar da ahirete inanmayan
insanlar’ derlerdi.”
(Ebu Nuaym, Hilyetül-Evliya)
Onlar davaları söz konusu olduğunda, gözlerini oyle kararttılar ki kimsenin hayal dahi edemeyeceği işlere imza attılar. Yemame savaşında müslümanlar müşriklerle savaşıyordu.
Düşmana hücum ettiler ve onları Müseylemetü’l kezzab’ın bahçesine girmeye mecbur ettiler.
Bahçe kale gibi duvarlarla çevriliydi. İçeri girmek mümkün görünmüyordu ve içeride Allah’ın düşmanı Müseyleme de vardı. Sahabenin yiğit davetçilerinden Berâ b. Malik(r.a)
“Ey müslüman cemaati! Beni duvardan içeri atınız” dedi. Bu teklif karşısında herkes şaşkındı ama başka da bir çare görünmüyordu. Onlar Berâ’yı kaldırdılar ve duvarın öbür tarafına attılar. Orada hayatta kalmayacağı tahmin ediliyordu. Berâ duvardan içeri düşünce müşrikler
hemen Berâ’ya yetişti fakat Berâ onlardan on dört kişi öldürdü ve kapıyı açtı.
Ey müslüman kardeşim! Hangimizin gözü kara? Hangimiz davamız uğruna canımızdan vazgeçebildik? Bizlere örnek olan sahabeyi doğru anlayabildik mi? Kendimize sormamız gereken o kadar çok soru var ki… Bu hadiselerden ders çıkarıp hayatımıza yön vermemiz
gerekmiyor mu?
UNUTMAYIN!
İslam yalnızca iyi insan yetiştirmez. O, iyiliği kendinde kalan pasif iyileri istemez. İslam’ın istediği, iyiliği başkalarına yansıyan aktif iyiler olmamızdır. Bu yüzden İslam’ın istediği gibi
aktif, heyecanını yitirmeyen, azimli ve başkalarına faydası olan müslümanlar olabilmek için
var gücümüzle çalışmamız gerekiyor.
UNUTMAYIN!
Davamız islamdır. Metodumuz davet, nasihat, örneklik ve teşkilatlı çalışmadır. Davette, nasihatta ve yaşayışta örneğimiz Hz.Muhammed(s.a.s)’dir.
Hiç aklınızdan çıkarmayın! İslam savunulan bir ideoloji değil, yaşanılan bir dindir. Ve bilin ki ancak yaşadığınız ölçüde dava adamı olursunuz.

Yazar : Hatice Güler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen İsminizi Girin