Bilmiyorum sözlerime nereden, nasıl başlamalıyım?
Daha iki ay önce Azrail tüm gerçekliğiyle karşımıza dikilip: “Ey Ademoğlu ! Ölüm var, ölüm!” Dediğinde, anladık ki bize kalmayacak canımız, cânanımız ve malımız uğruna ne kadar da yıpranmışız.
-İnsanlığımız;
Canına güvenme, yarının ölüsüsün. Cânanıma kavuştum sanma, yarın ayrılık var. Malına güvenme, yarın yıkımı var.
-Müslümanlığımız;
Allah yolunda, canını sermayen, cânanını yoldaşın, malını bineğin bil.
Sermayemiz olan canımızı haramlardan koruyup, şüphelilerden sakındırabiliyor muyuz?
Maalesef birçok kez olduğu gibi “Aman, ne olacak ki” diyerek gündemden sıyrılıp gelecekten kaçıyoruz.
Cânanımız, yoldaşımız mı?
“Yoldaş” diyoruz da, yolun başında Allah(c.c) “Zinaya yaklaşmayın!” derken yaklaşıyoruz. Halbuki Allah zinayı haram, nikahı helal kılmıştır.
Malımız, binek mi yoksa köstek mi? Mal elde etme uğruna, helal olan maaşı bankaya verip karşılığında haram bir maddiyat ve manevi sıkıntıları satın alırken nasıl olur da o malı köstek değil de binek bilebiliriz?
Velhasıl;
İnsanlığımız, canımızın, cânanımızın ve malımızın bir gün bizden ayrılacağının; Müslümanlığımız ise bunlardan hakkıyla tasarruf edemeyişimizin serzenişindedir.
Bendenizin serzenişi ise dünyanın hengamesinden, insanlığımızın ve Müslümanlığımızın serzenişini işitemeyişimize, işittiğimizde ise hatırımızda tutamayışımızdadır.
Yazar : Şevval İlçi