İç’teki sarsıntıyı hissettiren, farkındalık kazandıran, yaşanılan hâtıraları hatırlatıp ders çıkarttıran, gelecek 11 ay sürecinde ve sonrası için hazırlatan aydır; Ramazan.
Kıymeti bilinmeden giderse, hikmetinden yararlanamaz ruhlar.
Ruh, kirlerinden arınamaz.
Ruhun kirlerinden arınması, öz ile yoğrulmasıdır.
Ramazan’ın hikmetini kavrayanlar için, bir aylık ekoldür.
Şikâyet ettirmez, kavga çıkartmaz, sevgi aşılamaya çalışır, gereksiz muhabbetlere yer vermez, sadece kendiyle hemhal olunmasını sağlayarak, Hakk’ın “iz”ini takip ettirir.
Ramazan, yeniden umutla var olmayı dolayısıyla harekete geçmeyi sağlar.
Ramazan, iç sese/sarsıntıya kulak verdirerek;
Sınırları bildirir, nefsi aşar.
Ramazan, hayatın hülâsasıdır.
Hayatın hülâsası, insanın ve kâinatın “hikmet”ine erişildiğinde ruhta yerini alır.
Ruhun hakikati, uzun soluklu hayatın “hülâsa”sına sahip olunduğunda ortaya çıkar.
Ramazan’ın manevi gücü, burada saklıdır.
Uzun soluklu hayatın içinde sadece görmek isteyenlerin erişebileceği öz’ü, hülâsa yapar.
Ruhun hakikati işte, hayatın hülâsasıyla bütündür.
Ramazan, çağı aşan bir hakikati, çağı aşan bir hikmeti barındırır.
Bu ayın hikmetini keşfedip, ayın içinde kendini bulan, buldukça yoğrulan ve yoğruldukça doğrulan insan; diğer 11 ay içinde “öz”ü diri tutar, ruhu Hak ile buluşturarak temizler, beden oruçla arınır, zihin hikmetle hemhal olur.
Allah hayırla edâ etmeyi cümlemize, nasip etsin.
Hayırlı Ramazanlar.
Yazar : Saime Bayrakdar
“Ramazan, hayatın hülâsasıdır.”