Bugün insanlık modernizm, kadın hakları, özgürlük gibi kalıplarla İslam’ın, kadını manevi soğuklarına karşı koruduğu örtüyü bir esaret olarak görüyor. Örtü varsa kadın kısıtlanmaya mahkum gözüyle insanlığa empoze ediliyor.
Kadının dışarı çıkıp gezme hatta okul okuma gibi temel haklarının sanki elinden alınıyor gibi bir düşünceyi algı hâline getirmeye çalışıyorlar.
Tüm bunlar, başta Batı’nın oyunları maalesef ki.
Bugün Müslüman olduğunu söyleyen insanlar bile Batıya büyük bir hayranlık besliyorlar. Halbuki Batı, kadını bir “Reklam malzemesi” diye kullanıp buna da “Özgürlük” diye nitelendiriyor. Bedenini teşhir edip ardından buna “içinden geldiği gibi giyinmek” gibi masum görünen kalıplarla geçiştiriyorlar..
Ancak İslâm, kadına “Ziynetlerini gizle, sakla çünkü sen değerlisin” diyor.
Örtü….. Ama biz İslam’ın bizi değerli görüp bedenimizi haram nazarlara karşı saklama emrini yanlış anlayarak bedelini çok ağır ödüyoruz..
Peygamber efendimiz (sav)’e ilk örtü ayeti geldiğinde sahabi annelerimiz başlarını örtmek için elleri ayaklarına dolaşarak hemen elbiselerinin parçalarını yırtarak ilk örtü emrini yerine getirdiler… Ama biz….. Kafamıza bağlandığımız örtüyü “moda” başlığı altında şekilde şekle koyuyoruz. Allahu Teala’nın emri olan Nur suresi 31. Ayetinde: “Mümin kadınlara söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Dışarda kalanlardan(el yüz) başka Ziynetlerini göstermesinler. Başörtülülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar”.
Ama zamane modayı takip eden kapalılar! (Tesettür diyemeyeceğim çünkü tesettürün kurallarına riayet edilmeden giyilen kıyafete tesettür denmez!) Örtülerini başlarını sadece birazcık örtecek şekilde boyunlarını açarak ve tabi saçlarını da alından biraz çıkararak takıyor. Çünkü onlara göre bu moda. Ayette bahsedilen tesettür yobazlık ve orta çağ zihniyeti!
Rabbim bizi bu ahir zamanda, haramların kol gezdiği bu çağda bizi dosdoğru yoldan ayırmasın inşallah. Ruhumuzda ve yüreğimizde daima İslâm şuuru yer alsın inşAllah..
Yazar : Pınar Güldal